”Nasıl bu kadar aydınlık fotoğraflar çekiyorum? ”

”Bu ferah fotoğrafların bir sırrı var mı? ”

sorularına yanıt olması amacıyla, fotoğraflarımı nasıl ve hangi ortamda çektiğimi, bu konu ile ilgili bildiklerimi, dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım bu yazıda size.

Fotoğraf çekimlerinizde az da olsa işinize yarayabilirse yazım amacına ulaşmış olacak.

Hadi başlayalım!

 

Öncelikle bu fotoğraf size ışığın bu konuda nasıl önemli olduğunu anlatmama yardımcı olacak. Burası benim evimdeki en fazla ışık alan nokta. Dolayısıyla çekimlerimin bir çoğunu burada yapıyorum. İster cep telefonu ile çekin, ister profesyonel bir makineyle ışık olmazsa olmazınız. Amacınız aydınlık fotoğraflarsa, çekim yaptığınız yerin de aydınlık olması gerekiyor.

Bu noktada ışığın miktarı ve yoğunluğu da çok önemli. Işığı en ”parlak” alan değil, ışığı en ‘uygun’ olan noktada ve zamanda çekim yapmanız gerekli. Eğer çok aydınlık olursa bu kez de renkler patlayacağından; gerçek renklerine çok uzak çıkacaktır çektiğiniz nesnelerin fotoğrafı. Aslında bunların tümünü tecrübe ederek öğreniyorsunuz. Bıkmadan yorulmadan gün ışığını alan farklı saatlerde çekim yaparak; fotoğraf çekimi için en uygun vakit aralığının hangisi olduğuna karar verebiliyor hale geliyorsunuz.

 

Diğer dikkat ettiğim nokta ışığın yönü.

Işığı arkama almak en bilindik kural olsa da, kimi zaman farklı açılardan gelen ışıkla da beni mutlu eden fotoğraflar çekebiliyorum. (Alttaki fotoğrafta ışık sağ taraftan geliyor)

Çekmek istediğiniz nesnenin etrafında deneme çekimleri yaparak size en uygun yönün neresi olduğunu göreceksiniz.

Bazen bir fotoğrafın beni tatmin etmesi için, 100’ün üstünde deneme çekimi yaptığım da oluyor. Siz baktığınız zaman şıp diye harikulade bir fotoğraf elde etmişim ve bu benim için çocuk oyuncağıymış gibi gözüküyor ama inanın ciddi emek harcanıyor.

Çekim yaptığınız mekanın düzenlenmesi, kullanacağınız objelerin oradan buradan toplanıp yerleşmesi, her şey hazır olduğunda bu kez de ışığın miktarı yönü, pozlamanız.. Güzel bir fotoğrafın ortaya çıkması için öyle çok etmen var ki. Hepsini uygun şekilde bir araya getirebildiğinizde işte o ferah fotoğraflar çıkabiliyor. Bir fotoğraf için çok fotoğraf çekmeye razı olmanız, bunun için zaman harcamanız, emek vermeniz gerekiyor. Sonrasında fotoğraf makinenizin modelini soranlar ve ‘Makine iyi çekiyor’ diyenler sizi biraz üzüyor 🙂

Eğer profesyonel bir makine ile çekim yapıyorsanız, makineninizin teknik bilgisine de sahip olmanız, otomatik modda değil, manuel modda kendi ayarlamalarınızla çekim yapmanız gerekiyor.

Manuel modda işinize yarayacak iki kalem; F değeri (diyafram) ve İSO

F değerini mümkün olduğunca aşağıda tuttuğunuzda (diyaframı açmak anlamına geliyor, yani makinenin içine mümkün olduğunca ışık almasına imkan tanımak) daha aydınlık fotoğraflar elde etmeniz kaçınılmaz oluyor.

F değerini düşürdüğünüz halde yeterince aydınlık fotoğraflar olmuyorsa, (ışık miktarının yeterli olmadığı durumlarda) ise ISO imdadımızı koşuyor. Bu kez de İSO değerini arttırarak fotoğrafın aydınlığını ayarlayabiliriz. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta İSO ne kadar artarsa fotoğraf doğallıktan o kadar uzaklaşıyor. Fotoğrafa yapay bir ışık eklemişsiniz gibi düşünün. Bunun ayarlamasını iyi yapmak gerekiyor.

 

Arka fonu ve fotoğraf zeminini açık renk kullanarak da daha aydınlık fotoğraflar elde edebilirsiniz.

Beyaz ışığı en çok yansıtan renk olduğundan üstüne koyduğunuz nesnenin öne çıkmasına da yardımcı oluyor. Beyaz arka fon kullanmak istemezseniz, bej, krem, mint, şeftali gibi pastel ve nötr renkler kullanarak da aynı etkiyi alabilirsiniz.

Son olarak fotoğraflarınızın bir duygusu bir hikayesi olmasına,

Ne çekiyorsanız onunla ilintili objeler kullanmaya, arka plana,

Mümkün olan her açıdan yorulmadan poz almaya ve makinenizin ayarları ile bıkmadan oynamaya devam ettiğinizde sonuç gerçekten çok güzel oluyor..

Şimdiden hepinize kolaylıklar diliyorum…