Bazı yiyecekleri sadece anneler pişirir gibi bir inanışım var.. Reçel gibi, efendim baklava gibi, yaprak sarması yada mantı gibi.. Ve elbette kabak tatlısı gibi (!) Şimdiye kadar, hiç kabak alıp da bir de ben deneyeyim şunu diye düşünmedim/düşünmezdim.
Taa ki, kabak tatlısı isteğim tavan yapıncaya kadar 🙂
Ani bir kararla eşime pazardan kabak almasını söyledim geçen haftasonu. Kabak ve bıçak tezgahta, annemi aradım. Anlat bakalım anne dedim; nasıl yapıyoruz şimdi bu tatlıyı. (Laf aramızda annemden yemek tarifi almak dünyanın en zor işi. Tarifleri bir sonundan bir başından yada eksik anlatır. Mesela bir yemeği tarif ederken, zaten soğanı kavuracağımı düşünüp o aşamayı atlar anlatırken 🙂 Neyse öğreneceğim kadarı bana yetti, sıvadım kolları. Kabağı şekere yatırıp bir kenara bıraktım. Ertesi gün bir heyecan yaptım ki sormayın, kabak sulanmış, bu iyi bir şey sanırım 🙂
Annemden aldığım talimatlarla başladım pişirmeye. Fakat tabi her şey göz kararı! olunca ortaya dağılan, balının içinde yüzen, pelte gibi ve üstüne tatsız bir kabak çıktı.. Tahinle filan tatlandırmaya çalıştık ama nafile..
Dedim ki, bi kere bulaştım ben bu işe, ille de ağız tadıyla bir kabak yiyeceğim. Hemen ertesi gün eve bir kabak daha geldi. Bu sefer öğrendiğim tüm detaylara ilaveten, bir de kayınvalidemin engin bilgilerine sığındım 🙂 Yeniden pişirdim. Hemen bu üstte gördüğünüz o muazzam şey çıktı ortaya sonra 🙂 İstediğim gibi diri, dağılmayan, tadı baymayan bir kabak tatlısı!
Eğer siz de evde yapmayı göze alacak kadar seviyorsanız, korkmayın, size de tüm püf noktalarını ben anlatacağım 🙂
Tarif aslında iki cümle, akşamdan şekere yatır, ertesi gün pişir. Öyle değil tabii.. Şöyle;
**Öncelikle pazara kabak almaya gittiğinizde, tırnağınızı batırıp ennn sert kabağı seçmeniz gerekiyor. En kuru kabak en güzel kabak 🙂
**Bazen poşet içinde, kabukları soyulmuş kabakları fark edersiniz, armut piş ağzıma düşcüler için mesela ben 🙂 Fakat onlardan özellikle uzak durun. Çünkü genelde tatsız ve yumuşak kabaklar oluyorlarmış o şekilde satılanlar..
**En sert kabağı bulup, aldınız. Sıra geldi kabuğunu soymaya. Bu aşamada ise, mümkün olan en ince haliyle soymalısınız kabuklarını. Hani şu salatalık soyucular var ya, hah onlar çok ideal bu iş için. Yeşil kısımlar gözüksün mümkünse. Bu dirilik veriyor kabağa.
**Soydunuz, doğradınız kabakları. Ve sudan geçirdiniz güzelce. şimdi sıra geldi doğramaya. Canınız nasıl isterse doğrayın 🙂
**Şeker oranı tamamen göz kararı ve tercihe bağlı aslında. Normal büyüklükte, orta boy tencere dolusu kabak için, ben 3 su bardağı toz şeker kullandım. Tadı gayet iyi oldu. (Şu ara kabak yeni yeni tatlanmaya başladığından şeker oranını biraz yüksek tutmak makulmuş, annem söyledi 🙂
***Kabağın üzerine şekerinizi serpip, kapağını kapttınız. Yarın pişirmek üzere bir kenara kaldırdınız.
**Ve sıra geldi ertesi gün pişirmeye. Şimdi ilk aşamada harlı ateşte, sonrasında ise normal ateşte kaynamaya başladı. Kapağını önce kapalı daha sonra açacak şekilde ayarlamalısınız.
**Ara ara çatalla deneme yapın. Pişmesi kabağın cinsine göre değişiyor. Mesela benimkiler yarım saatte pişti. Çok uzun sürerse dağılmaya başlar, unutmayın.
**Kabakları ezmemeye gayret ederek bir borcama alın, oradan da tabağınıza 🙂 Üzerine tahin ve cevizle tadına bakın! 🙂
**Umarım anlaşılır anlatmışımdır, eğer denerseniz bana yazmayı unutmayın olur mu 🙂
eline sağlık ablacım, bu hafta bizim evde de iki kere pişti bu tatlı 🙂
Yaa sahi 🙂 Oh şifa olsun yarasın ikinize de canım, hatta üçünüze 🙂
Çok sevmiyorum aslında ama fotoğraf o kadar güzel ki canım çekti 🙂 deneyeceğim.
Mutlaka denemeniz lazım, komşular pek seviyor :)))
acaba bunun diyet yapanlar içinde bi şekersizi falan varmı :((
Maalesef yok, ama bunun diyet yapıp kilo verenler için ödül olarak yenebilen bir türü var 🙂
tamam o zaman 3 kilo verdim tatlı senden 😀
söööz 😉
Zeynepp nasıl güzel demişsin” sanki bazı tatlıları hep büyükler yapar ben de yermişim gibi” hissederim hep:)) tabiki kabak tatlısıda onlardan biriydi. ama ig da görünce fotonu ertesi gününe halam(bu işte uzmandır kendisi) telefon edip aldım ben de terifi:) Valla nefis oldu bizimkide. İlk kez kabak tatlısı yapmama vesile oldugun için teşekkürler:) Öpüyorum tatlı kuzunu ve seni:*
Değil mi Deryacım 🙂 Biz hiç el sürmeyecekmişiz gibi o tür yiyeceklere, fakat biz de bi gün o yaşa geleceğiz acaba o zaman mı yapacağız, yani bunun bir yaşı var mı acaba kafamda deli sorular :)))
Canım afiyet olsun bu arada 🙂
Aynı şeyleri yaşadığımı düşündüm bir an..Bizde de Annem yapar kabak tatlısını.. Haliyle evde hep olurdu o yüzden çok kıymetli değildi benim için. Ama son yıllarda öyyle bir kıymetlendi ki gözümde. Çok sık yapmasam da her kış mutlaka yapmaya başladım ben de. Bu senenin kabağını yaptım. Ama bu müthiş püf noktalarından sonra bir de ilk fırsatta böyle deneyeceğim 🙂 Teşekkürler 🙂
Bende mantı için aynı şeyi düşünüyorum. O anne yemeği gibi geliyor. Annem çok güzel yaptığından cesaretim yok belki de.
Kabak tatlınız çok güzel olmuş. Ellerinize sağlık olsun.
Sevgilerimle
Ben de annemden ekşili köfte tarifi istemiştim. Yumurta koyacağımı tahmin edip söylememişti. Bende konsa söylerdi diye eklemedim 🙂 Bizde de aynı durum var.
Merhaba elinize sağlık
kabağın üzerine şekeri koyunca kaç saat duruyor?bir de dışarda mı tutuyorsunuz,buzdolabında mı?(şekerle bekletirken)