Evdeki huzur, nasıl mühim değil mi.. Hepimizin tek hayali huzurla yaşayacağı bir ev..
Peki evdeki huzurun sebebi yine içindekiler değil mi? Ankara’ya taşınacağım dönem, evimi çok sevdiğim için buruktum. Ayrılmak, başka bir yerde yaşamak istemiyordum. Ne eşyalarımın yeri, ne evimin düzeni değişmesin, bu haliyle mutluyum diyordum.. Bir yakınım bu süreçte bana, ”Evdeki huzurun eşya ile bir ilgisi yok ki, o huzur evde yaşayanlarla ilgili” demişti.. Ne kadar haklıymış. Bir insanın yaşadığı yerden keyif alması, önce kişinin kendini iyi tanıması ile ilgiliymiş..
Huzuru sağlamak için, önemli olan yaşantımıza, hobilerimize ve alışkanlıklarımıza cevap verecek mobilyaları evimizde bulundurmak.. Türk toplumu olarak misafirperveriz. O yüzden mutlaka salonda bir çekyat olmasını isteriz. Zaten artık evlerin metrekareleri de düşük. Bu yüzden çekyatlar tercih ediliyor. Hem yüklük olarak kullanıyorsunuz hem de misafir geldiğinde yatırıyorsunuz. O çekyatın mutlaka dekoratif olması lazım ki bir yandan da estetik fayda sağlasın. Sonuçta aslında ufak alanlarda yaşadığımız için mobilyaların fonksiyonel olmasını, fonksiyonelliği kullanırken de dayanıklı olmasını istiyoruz ve tabii minimum maliyet istiyoruz..
Huzurlu bir ev için; evlerimizde bize huzuru hissettirecek renk ve eşyalar kullanmak gerekiyor.. Duygusal anlamda bizi rahatlatacak tablolar mesela. Hepimiz ufka baktığımızda umut, huzur gibi şeyler hissederiz. O yüzden bence mutlaka yatak odalarında ufku anlatan tablolar olmalı ki huzuru hissedelim. Yatak odalarının gün ışığı alması da çok önemli. Gün ışığıyla uyanmak, insana ayrı bir keyif ve yaşam enerjisi veriyor..
Renkler de çok mühim elbette.. Pembenin rahatlatıcı bir tonu var. Erkek için de kadın için de bu böyle.. Deniz ve gökyüzünü gördüğümüzde nasıl rahatlıyorsak evimizde de mavi ve beyazı görmek, ruhu dinlendirecektir. Maviyi mutfaklarda kullanmak da bize iyi gelebilir.
Evlerde sarı ışık kullanılmalı. Sarı ve loş ışık dinlendirir. Gün içinde göz kapaklarınız bilgisayar kullanırken, çalışırken hep açık olduğu için eve geldiğinizde ışığın hafif kısılması, göz kapaklarınızın rahatlaması demektir. Rahatlamak için evde kişinin kendine ait bir köşesi olmalı. Kitap okuma, dinlenme, müzik dinleme veya resim yapma köşesi ya da hiçbir şey olmayabilir. Sadece tek koltuk olur ama tam evin köşesine konulmalı ki evin köşesinde enerjiyi vücudunuzdan atabilin.”
Ve elbette, stres yüklü bir iş gününde çok fazla sorunla uğraşıldığı için evlerde karışıklık ve yoğunluktan kaçınılması gerekiyor. Bunu bir örnekle açıklarsak, çok desenli ve motifli bir duvar kağıdı kullanıp önüne hareketli bir mobilya koyduğunuzda göz, o karmaşayı hissettiği için rahatsızlık duyuyor çünkü çözümleyemiyor. O yüzden düz ya da hareketli bir duvarda düz mobilya kullanılması gerekiyor..
Kesinlikle çok haklısınız.. Yazınızı büyük bir zevkle okudum.. Emeğinize sağlık.. Sevgiler?
Çok çok teşekkür ederim vakit ayırıp okuduğunuz ve yorumladığınız için..