Anne Frank Alman Yahudisi gencecik bir kız.. Henüz 13 yaşında. Bir günlük tutuyor ve Nazilerin korkusuyla sığındıkları evde yaşadıklarını anlatıyor. Kocaman bir aile olarak yaşadıkları bu evden yalnız Anne’nin babası sağ çıkabiliyor. Ailenin tüm üyeleri Naziler tarafından gaz odalarında ve kamplarda katlediliyor. Baba Otto Frank ise kızına ait bu günlükleri bir araya topluyor ve kitap haline gelmesini, yayılmasını sağlıyor. Anlatımı yeni yetişmekte olan gencecik bir kızın dilinden olduğundan aslında çok da keyifli ilerleyemiyor fakat ben bir paragraftan çok etkilendim:

^^Düşünüyorum da saklanmasaydık buraya, daha mı iyi olacaktı acaba? Hiç değilse çoktan öbür dünyayı boylamıştık, bunca çileyi çekmezdik boşuna. Sonra bir sürü insanı da tehlikeye atmamış olurduk. Ama bu düşünceleri insan hemen siliveriyor aklından. Neden mi? Hayata bağlıyız da ondan. Tabiatın sesini unutmadık. Umut, umut, her şeyin başında umut^^

 

8 thoughts on “Anne Frank’ın Hatıra Defteri

  1. okudum bu kitabı ve o kadar dokundu ki içindekiler bana. O yaşta bir kızın ne kdar olgunca savaş verdiğini düşündükçe bilmemki ilginç hissediyorum.

  2. Anne frankin hem kitabini okumustum hem de amsterdamda saklandigi evi gezmistim. İnanilmaz bir hikaye..keske sonu farkli olsaydi diye dusunmeden edemiyor insan:( o donemi biraz olsun anlamamizi saglayacak bir kitap, bence herkes okumali.

  3. Anne frank’ın kaldığı, şimdi müze haline getirilen amsterdam’daki evini tesadüfen gezmiş ve uzun süre etkisinden kurtulamamıştım. Ama kitabını okumadım. Bu haftasonu edinip okumalıyım demek ki, bilgisayarı bir kenara bırakabilirsem tabi:)

  4. LULU’S LİFE; Hikaye gerçekten dokunaklıydı..

    CANSU; Daha çok gençmiş tüm bunları yaşadığında, gerçek olması ayrıca üzüyor..

    SELİN ERGEÇER; Benim hayret ettiğim şey bu kadar yakın bir tarihte, böylesine olayların yaşanmış olması.. 1944ten bahsediliyor halbuki şurada nereden baksak 60 yıl evveli..çok yazık çok acınası gerçekten Selincim. Amsterdamdaki evlerini ben de isterdim görmeyi..

    BURCU; Bilgisayara ve kitaba ayrılacak vakti iyi organize etmek gerek yoksa olmuyor:)

  5. “auschwitz’in külleri” adlı kitapı okuduktan sonra okumuştum Anna Frank’ın hayatını ve ikisi arka arkaya fazlası ile etki altında bırakmıştı beni. Sonrasında ise çok eskiden çevrilmiş bir filmini bulup izlemiştim… Keşke gidip yaşadığı yeri de görebilsem, auschwitz’ i gezebilsem.

  6. Günlükler geçmişten bugüne kalan en önemli tarhsel belge bence. Herşeyin modife edildiği bir tarih anlayışında bireysel bir duruş günlük yazmak. Bu kitapta en iyi örneklerinden bir tanesi. Çok teşekkürler.

    http://www.oncebanasor.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*
*
Website