30 yaş reçel pişirme yaşı
Ece Temelkuran’ın kitabından alıntıdır, çok severim, çok okurum, siz de buyrun okuyun..
” Otuz eskiden kulağı ne biçim doldurur koca kadınlara ait birşey olarak konuşulurdu. Şimdi soranlara otuz mu diyeceğiz yani, koca kadın olduk öyle mi? Koca kadın olunca birşeyler yapmak gerekecek haliyle. Uzak kalınarak çocuk kalınmış bazı bilgileri öğrenmek gerekecek.
Niyeyse reçel yapmayı öğrenmek gerekiyor sanki. Annelerin anneannelerin zaman dilimine girildiği için o yıllanmış bilgiler edinilecek. Turşu kurmak, reçel yapmak, yazlıkları kaldırmak, doğuma giderken hediye almak, adak adamak, Halil ibrahim sofrası kurmak gibi bazı ”koca kadınsal” bilgiler öğrenilecek.Şimdiye kadar yirmili yaşların sokaklarda sürdürülen hayatına sabun kokulu kadınlık bilgileri sızacak.Sabretmenin yetinmenin bilgileri edinilecek. Sanki bunlar öğrenilmedikçe koca kadınlar bölgesine girilmeyecek. Otuz herhalde böyle bir dönüm noktası olacak.
Tuhaf birşey aslında kendisiyle kavgası bittiğinde başlıyor insan yaşamaya. Otuz başlangıçmış esasında, bir de derler ya kadın kırkında kadındır diye, insan onu merak ediyor bu sefer de..
Aynen böyle oluyor… Ben 30 yaşımı çok sevmiştim. 30 böyleyse 40 kimbilir nasıldır diyordum kendi kendime… Ama hep o olgunlukla gidilmiyor, arada yine bocalıyor, bilmedikleriyle yüzleşiyor, hatta çocuklaşıyor… 40 yaklaşırken korkular başlıyor…
“30” değeri bilinmesi, hak ettiği değerin verilmesi gereken bir yaş…
Bir huzur almaya gelmiştim…Huzurluyum,gidiyorum….
İmza;Ağustos böceği
Tam da bahsettiği gibi …:)
Ben’de merak ediyorum kadın neden kırkında kadındır diye,az kaldı öğrenirim umarım,kısmetse 🙂
iki postunu arka arkaya okuyunca güldüm ben de kendime hahaa benim de dolabımda birsürü şeftali olsa senin gibi tart yapmak aklıma gelir de reçel hayatta gelmez 🙂 o annelerin işi… bakalım anne olunca belki bizim de kafamız öyle düşünmeye başlayacak 🙂
ben de kendime 35 yaş hediyesi olarak aldım bu kitabı. ve evet 30 yaşımla birlikte ben de reçel yapmaya hatta yoğurt kabı saklamaya başladım :S
30’dan hep çok şey bekledim ben de. 30’a 3 kala o kadar da mucizevi bir yaş olmadığına inanmaya başladım aslında. Ama bütün bu turşu kurup, reçel yapma hissiyatı bende de var. Ama o işin şimdilik kışlık domates dondurup saklama aşamasındayım. Daha çok yolum var:)
Bir “beğen” butonu olsaydı keşke..
40 oldum… annem reçel yapar ben yerim. galiba biraz da birilerinin çocuğu olmak halidir bizi yaşama balayan ya da başka bir bakış açısıyla yaşamdan ala koyan…
30’dan sonrası çok keyifli,
kırklı yaşlamızı bende merak ediyorum 🙂
reçel yapma yaşın hayırlı uğurlu olsun tatlım
ama 30 lar gerçekten gençlik yaşları yine de tadını çıkar demeyeceğim yaşlılar gibi ama keyifle yaşa diyeyim
40 lar olgunluğun kendini bilmenin yaşı gibi geliyor bana
her yaş sağlıkla güzel
inşallah güzel yaşlanırız
olumlu neşeli
sağlık ve sevgiyle kal
CAFE NOHUT; ben hep 30 yaştan korktum şurda bir iki yıl daha var 30 olmama ama bilmiyorum sanki 20li yaşlarımın nasıl geçtiğini hatrlamıyorum..
ANNE İŞTE; huzur da veriyorsun, öperim ağustos böceğini
SEDO KIZ; kırklı yaşları ben de merak ediyorum kadın kırkında kadındır denir ya:)
ELİF; çook doğru bir tespit, eminim annem okadar şeftalisi olsa tart yerine reçel yapardı, ya da buzdolabına saklardı bilmiyorum.ama benim gibi saatlerini bir tart için kullanmazdı:)
NEŞELİ GÜNLER; aa sevindim almana:) nefis bir kitap ikinci yarısı
FUNDA; ben de domates saklama safhasındayım ama annem kışkırtıyor reçel için, yapıyor veriyor ama yine de bekliyor kadınsal bişiyler:)
ÖZLEM; teşekkür ederim:)
EVREN; anneler bizi iyi alıştırıyor da diyebiliriz aslında:)
BAHAR; 30 çok korkutucu, eminim 31 32 onun kadar değildir:)
MAVİANNE; güzel dileklerin için çok teşekkür ederim:) aminn!
Zeyneppp,ben de 1 ay sonra 30 oluyorumm ve ürküyorum niyeyse :)) Ama ona da alışırız herhalde…sevgiler..
30’a yaklastikca 18’ler 20li yaslarin basi ne kadar da cocuksuymus diye dusunmeye basladim. Olgunluktan kasit bu sanirim 😛 Evet degisim oluyor gercekten.. 🙂 Artik yuksek sesli muzige tahammulum azaldi mesela, yaslaniyor muyum? 🙂 😛
30…otuz… bana o kadarda uzak degil aslinda =(
Bende bayılıyorum bu kadına,
ne kadar akıllı ve ne kadar güzel bir insan..
Keşke onun gibilerden daha çok olsaydı bu memlekette..
Haaa bide şeftaliye:))
Düşündüklerimi ne güzel anlatmış.. İkinci Yarısı’ndan mı yoksa? Alamadım daha..
30 korkutucu nedense, 2 kaldı..
Evet recel yapma denemeleri basliyor, tursu da mi kursam derken:) Cok guzel yazmis. Paylastigin icin cok tesekkurler!
Çok doğru bir tespit,ben de 30 yaşında anladım farkındalığın farkını…
Ben de onları yapmayı çok istiyorum biliyo musun Zeynep. Demekki 30 yaş sınırında insan böyle şeyler hissediyor.En çok da harıl harıl hamur açtıkları halde Anadolu kadınlarının bitmek bilmeyen enerjisine hayranım. Keyifli bir yazı olmuş. Kahve Dükkanı’ndan sevgiler…
Zeynep canım inan 30 lu yaşlar nasıl geçer aman daha çok var derken 34 oldum 🙂
Yolun yarısına az kaldı 🙂
30 lu yaşları çok sevdim şimdi de 40 yaşı merak ediyorum 🙂
Reçel yapmayı bir beceremedim artık 40 yaşında inşallah 🙂
Bencede 🙂 , 30’u gectim ve bugun tursu yapayim diye sebzelere bakarken buldum kendimi :))
24 ise yapılan reçellerin tadına bakıp “ölsem böyle şeyler yapamam,yetiştiremem ay yok benden hiç bir şey olmaz” deme yaşı 🙂
Agustosta 30 oldum ve gercekten biraz huzunlendim!Yirmilere veda etmek zor oldu yaa:( Ama 30 da insanin agzini dolduruyor,daha kadinsi bir havasi var:)